BANKACILIK VE SİGORTACILIK ENSTİTÜSÜ & YÜKSEKOKULU
II.GELENEKSEL FİNANS SEMPOZYUMU
TÜRK BANKACILIĞININ YENİ DİNAMİKLERİ IŞIĞINDA BİREYSEL BANKACILIK ALANINDAKİ GELİŞMELER
ÖNDER HALİSDEMİR
11 ARALIK 2003
“TÜRK BANKACILIĞININ YENİ DİNAMİKLERİ IŞIĞINDA BİREYSEL BANKACILIK ALANINDAKİ GELİŞMELER” İçinde bulunduğumuz dönemde Türk Bankacılık Sektörü başlıca 5 ana dinamiğin etkisinde yapısal bir değişim yaşamaktadır. Bu dinamikler:
IMF ile yürütülmekte olan düşük enflasyon hedefli ekonomik programın icrasının bankacılık ve diğer ekoomik unsurların iş yapma paradigmalarında yarattığı değişim,
AB normları ile Türk Bankacılık mevzuatının uyumu,
Yeni Basel standartlarına uyum,
Yabancı sermayeli rekabet unsurlarının Türkiye’de gelişmesi,
2000 yılında yaşanan ekonomik krizin süregelen yansımalarıdır.
Bu dinamiklerden en tetikleyici olanı şüphesiz IMF ile yürütülmekte olan ekonomik programın ülkenin ekonomik ortamında ve iş hayatı paradigmalarında yarattığı değişimdir.Bu değişimin bankacılık kesimi açısından belirgin etkileri şunlardır:
Devlete ödünç vermek karlı olmaktan çıkmaktadır.
Düşen faizler eski kağıtlardan dolayı bankalara bir defalık yüksek kar yazma imkanı vermiştir.
Tüketim ve yatırım saikleri kuvvetlenmiştir.
Bankacılık kesimi kar bazını nitelik ve nicelik yönünden genişletecek arayış ve çalışmalar içine girmiştir. Müşteriden elde edilen ve sürdürülebilir gelir bazı elde etmek ön plana çıkmıştır.
Bu etkilerin ışığında bankacılık kesimi, gelir bazını arttırma ve çeşitlendirme ihtiyacını karşılamada bireysel bankacılığa yönelmiştir. Bunun başlıca sebepleri:
Bireylerin pazarlık gücünün kurumlara nazaran daha düşük olması sebebi ile bu sahada karlı çalışabilme olanaklarının bulunması
Kredili ürünlerin satışında bireylere yapılacak plasmanın; yaygın, küçük tutarlı ve kredi yükümlülüklerini yerine getirmede kişisel itibar etkisinin yüksek olması sebepleri ile düşük riskli olması ve özellikle çapraz satış imkanları ile desteklendiğinde karlı bir saha olması
Reklam etkisi
Piyasa değerinin yüksek olmasında müşteri sayısının pozitif etkisi
Kurumsal Bankacılıkta daralan marjlar, kurumsal kredi talebinin ekonomik büyümeye karşın yetersiz oluşu, 2000 yılında yaşanan olumsuz tecrübeler
Hazine bankacılığından karın azalışı
Faiz dışı gelirlerini arttırmanın temel yolunun aracılık hizmetlerini geliştirmekten geçmesi sebebi ile bireysel bankacılık sahasında; sigorta ürünlerinin satışı, para transferleri, fatura ödemeleri, sermaye ve para piyasası işlemlerine aracılık gibi yaygın, sürekli, hacimli ve karlı olabilecek aracılık imkanlarının bulunmasıdır.
Bireysel bankacılık hizmetleri bireylerin; varlık yönetimi, finansman, para transferi ve diğer aracılık işlemlerini kapsamaktadır. Türkiye’deki bankacılık kesimi giderek artan bir biçimde bireylerin taleplerine cevap verecek ürün/ hizmet geliştirmekte ve organizasyonlarını bu yönelime göre düzenlemektedir. Bu çerçevede Türkiyede’ki Bireysel Bankacılığın gelişimini inceleyelim;
TÜRKİYE’DE BİREYSEL BANKACILIK
1.EFT sayıları
 Kaynak: TCMB (Tablo 1.1)
2. Tüketici Kredileri Kullandırım Gelişimi

Kaynak: TBB, TCMB (Tablo1.2)
3.Tüketici Kredilerinin Toplam Kredilere Oranı

Kaynak: TBB (Tablo 1.3)
4.Tüketim Endeksli Bireysel Krediler Kullandırımı

Kaynak: TBB, CNBCE (Tablo 1.4)
5
. Mevduat Gelişimi
 Kaynak: TCMB (Tablo 1.5)
Kredi Kartları Cirosu
Kaynak: BKM (Tablo 1.6) 7.Yatırım Fonları
 Kaynak: RASYONET (Tablo 1.7) 8.ATM&POS Adetleri

Kaynak: BKM (Tablo 1.8)
9. ATM Kartları
 Kaynak: BKM (Tablo 1.9)
Ayrıca rakamlar resmi olarak yayınlanmadığı için tablolaştıralamayan diğer olumlu gelişmeler de mevcuttur. Bunlar;
Ücretli çalışanların maaşları giderek daha fazla sayıda bankalar aracılığı ile ödenmektedir.
Bireylerin fatura ödemeleri giderek daha fazla sayıda bankalar aracılığı ile hesaptan tahsilat yöntemi ile ödenmektedir.
Bankaların internet bankacılığını kullanan müşterileri artmaktadır.Türkiye’de 2003 yılında yapılan bir araştırmaya göre internet kullanıcı oranının %6 olduğu ve bu kesimin 2002’ye kıyasla %3 artışla %30 oranında internet bankacılığı hizmetlerini kullandığı bulgusuna ulaşılmıştır.(TNS Piar)
Tüm bu rakamsal gelişmelere bakarak toplumun bankable (bankacılık işlemi yapma ehliyet ve imkanı olan) kesiminin giderek daha fazla sayıda bankacılık kesimi ile ilişkiye geçtiğini söylemek mümkündür. Bu gelişmeyi sağlayan faktörler:
Bankacılık işlemleri hız ve etkinlik kazanmıştır.
Toplumda bankacılık hizmetlerinin sunduğu imkanlar ve kolaylıklar konusunda reklamlardan da kaynaklanan farkındalık artmaktadır.
Kentleşme ve endüstri toplumuna geçiş dinamikleri artarak sürmektedir.
Teknolojik gelişmeler ile bankacılık hizmetlerine erişim kolaylaşmıştır.
Düzenleyici otoritelerin olumlu yönlendirmeleri artmaktadır.
Bireysel Bankacılık ile ilgili tüm verilerde ciddi artışlar görülmekle beraber, bu hizmetlerin verildiği banka şube sayılarında artış yerine azalış görülmektedir. Bunun izahı şube dışı alternatif dağıtım kanallarının (internet,telefon bankacılığı,atm-kiosk) baz dönemde penetrasyonunun çok artması veya şube sayılarının zaten ihtiyacın çok üzerinde olması değil bankacılık kesiminin kriz nedeni ile küçülmesidir.
BANKACILIK SİSTEMİNDE BANKA VE ŞUBE SAYISI
| Banka
| Aralık 2000
| Aralık 2001
| Aralık 2002
| Eylül 2003
| 81
| 61
| 54
| 51
| Şube
| 7690
| 6.908
| 6.106
| 5.968
| Kaynak: TBB (Tablo 1.10)
ÜLKE
(2000 yılı)
| 1000 Kişi başına düşen Şube Adedi
| Yunanistan
| 0,27
| Almanya
| 0,69
| Portekiz
| 0,55
| İngiltere
| 0,24
| Avusturya
| 0,56
| İspanya
| 0,98
| Fransa
| 0,43
| Lüksemburg
| 0,68
| Türkiye
| 0,11
| Kaynak:ECB (Tablo 1.11)
Şube sayılarının azalışında her ne kadar ülkemizde alternatif dağıtım kanallarının gelişmesinin etkisi henüz önemli olmasa da önümüzdeki yıllarda özellikle elektronik imzanın yasal çerçevesinin çizilmesi ile beraber bu etki hissedilmeye başlanacaktır. Bu etkinin temel sebebi;
ADK aracılığı ile yapılan bankacılık işlem maliyetlerinin şube lokasyonunda yapılan işlem maliyetlerine nazaran çok daha düşük olmasıdır.Bankalar bu maliyet avantajından dolayı müşterilerini giderek daha fazla ADK’ya yönelendirmeye çalışmakta ve ADK’dan servis alan müşterilerden daha düşük işlem ücretleri talep etmektedirler;
KANAL BANKAYA MALİYETİ
Şube 4.05
Back Office 3.25
Çağrı Merkezi 2.3
ATM 0.4
IVR 0.25 Internet Bankacılığı 0.2
Kaynak: Tower Group
İki taraflı maliyet etkisi ve yönlendirme sebebi ile müşteriler daha yaygın olarak ADK’yı kullanmaktadırlar. Bir gelişmiş ülke örneğinde sözkonusu durum çarpıcı olarak Tablo(1.13)’te görülmektedir:
| ŞUBE
| TELEFON
| INTERNET
| POSTANE
| Mortgage
| 75,7
| 17,6
| 4,4
| 4,4
| Hayat Sigortası
| 64,8
| 19,7
| 4,3
| 11,3
| Çek Hesabı
| 64,4
| 20,5
| 9,6
| 5,4
| Yatırım İşlemleri
| 56,0
| 27,3
| 7,1
| 9,5
| Tüketici Kredisi
| 53,4
| 27,4
| 13,7
| 5,5
| Konut Sigortası
| 25,8
| 55,0
| 8,5
| 10,6
| Taşıt Sigortası
| 19,1
| 57,5
| 7,5
| 15,9
| Kredi Kartları
| 27,1
| 31,2
| 10,4
| 31,2
| Kaynak:Council on Financial Competition (İngiltere rakamları) (Tablo 1.12)
2. TÜRKİYEDE BİREYSEL BANKACILIĞI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Kentleşme
CRM bilinci
Sosyo-demografik değişim
Reklam
Tüketim olgusu
Ekonomik büyüme
Stabilizasyon
Bankaların değişen paradigmaları
Maliyet
Kar
Verimlilik
Müşteri verisi kalitesi
Alternatif dağıtım kanalları
Teknolojik gelişmeler
Tüketici yasası ve diğer mevzuatlar
Merkezi kredilendirme-kredi skorlamasına geçiş
3. TÜRKİYE’DE BİREYSEL BANKACILIĞIN SWOT ANALİZİ
A) ZAYIF YÖNLERİ Ekonomide stabilizasyonun henüz sağlanamaması
Kayıt dışı gelirlerin varlığı
Müşteri verilerinin sığ olması ve eldeki verilerde kalite düşüklüğü
Kamu kaynaklı müşteri verilerine ulaşımda güçlük
Mortgage piyasasının bulunmayışı
Kredi türev ürünlerinin bulunmayışı
Kamu Bankacılığının pazardaki rolü
Fonlama kaynaklarının vade, faiz oranı ve miktar açısından yeterli seviyede olmaması
Yerel bankacılık kesimi özkaynaklarının küçüklüğü
B) GÜÇLÜ YÖNLERİ Rasyonel çalışmayı teşvik eden ekonomik anlayışın tesisi
Teknolojik yapılanmanın ileri düzeyde olması
Kredi Bürosunun varlığı
Kredi skorlamasının bireysel finansmanda kullanımı
Bireysel Bankacılığın tamamlayıcı değil ana iş kolu haline gelmesi
Bankalar arası işbirliği ve iletişimin güçlenmesi
Etkin CRM bilincinin gelişmesi
C) FIRSATLAR Toplumun sosyo-demografik yapısında bankacılık kesiminin penetrasyonunu artıracak değişimler
Alternatif dağıtım kanallarından etkili faydalanma ve maliyet düşüşü
Mortgages Finansman olanaklarının gelişmesi
Bankacılık kesiminin derinleşmesi
Satıcı ve sağlayıcılar ile bankacılık kesiminin tüketici finansmanında işbirliğinin artması
Damga vergisinin kaldırılması çalışmaları
Düzenleyici otoritenin bankacılık kesimi penetrasyonunu arttırmaya yönelik çalışmaları
Kaydi para kullanımının yaygınlaşması
Ekonomik stabilizasyona paralel kredi türev ürünlerinin gelişimi
Maliyetlerin düşürülmesi
Kredi vadelerinin uzaması
Faiz hadlerinde düşüşün sürmesi
Düşük, orta gelirli ve öğrenci kesimi ile kredi ilişkisine geçilebilmesi
Bankacılık kesiminde bazı hizmetlerin ortaklık şeklinde dışarıdan sağlanması
Verimlilik artışı
Müşteri ile ilgili hertürlü bilginin en önemli zenginlik olduğu bilincinin gelişmesi
D) TEHDİTLER Ekonomik istikrar ortamının sürdürülebilirliği
Faizsiz finans kurumları, banka dışı diğer finansal kesim ve yabancı sermaye ile rekabetin yerel bankacılık hizmetleri alanında artması
Bankacılık kesimi ile ilgili reaksiyonel yasal düzenlemeler
SONUÇ
Bireysel Bankacılığın sözü edilen dinamiklerle Türk Bankacılık Sistemi içerisindeki yeri ve önemi gelişmeye devam edecektir.Türk Bankaları bu gelişim içerisinde bir an evvel pozisyonlarını belirgenleştirmelidir. Zira özellikle ekonomideki stabilizasyonun artmasına paralel artan yabancı sermayeli kurumların Türkiye operasyonları AB yol haritasının belirgenleşmesinden sonra rekabetçi etkinliğini giderek belirginleştirecektir. Yerel bankaların güvenebileceği yerel bilginin önemi bireysel bankacılıkta yabancı rekabeti önleyecek ağırlıkta değildir. Bunun sebebi;
Tasarruf bacağında yabancı kurumlar bireylere uluslararası ortamda güvenli yatırım yapabilecekleri birçok ürün ve hizmeti kendi güçlü isimleri ile sunabilecek olmaları,
Kredi bacağında ise, tüketici davranışlarını analiz edebilecekleri kredi bürosu ve TCMB verilerine erişebilir olmaları, Türkiye’de kredi skoru geliştiren büyük yabancı firmaların mevcudiyeti ve kaynak yapılarının daha uygun olması sebebi ile daha düşük faizlerle daha uzun vadeli finansman yapabilme olanaklarının bulunması,
Bireylerin işlemlerine aracılıkta ise tasarruf ve kredi işlemlerine aracı oldukları oranda bu alanda da rekabetçi olabilmeleri ve operasyonel maliyetlerinin global bankalar oldukları için daha düşük olabilmesi sebebiyle müşterilere teklif edebilecekleri teşvikler,
olarak sayılabilir. Şu tespiti yapmak mümkündür.Yabancı sermaye ile rekabet en çetin bireysel bankacılık alanında olacaktır. Bu alanı kurumsal bankacılık ve yerel bankaların da henüz yeterince tanımadığı küçük ve orta ölçekli firmaların yer aldığı ticari bankacılık izleyecektir. Tabi rekabetin yönü ve şiddetini yabancı bankaların yerel pazara giriş stratejileri de belirleyecektir. Eğer banka satınalma veya ortak olma şeklinde giriş olacaksa pazara adaptasyon süreci ortak olunan yerel bankanın birikimi ile beraber daha kısa sürede olabilecektir. Buna örnek olarak HSBC Bankasını verebiliriz. Türkiyede kurumsal bankacılıkta sınırlı operasyonları bulunan grup bireysel bankacılıkta rekabetçi konumda olan Demirbank’ı TSMF’den alarak hızlı ve rekabetçi biçimde sisteme entegre olmuştur. Bireysel bankacılığın Türkiye’de birçok açıdan emekleme devrini geride bıraktığını ve yürümeye başladığını bazı alanlarda da koştuğunu söylemek mümkündür. Özellikle kredi kartları koşulan alanların başında gelmektedir. Toplum çok hızlı bu ürüne adapte olarak günlük yaşamının parçası konumuna getirmiştir. Ancak bireysel bankacılık yarışında yalnızca koşmak değil her yarış gibi dereceye girmek önemlidir. Bu yarışta dereceyi tayin eden kriterler ;
Nereye koştuğunu bilmek yani vizyon
Tempoyu eldeki imkanlara gore ayarlama yani strateji
Yarışta performansı sağlayacak yarış öncesi çalışmalar yani başarılı bir altyapı hazırlığı,
Üzerinde koşulan zemin yani ekonomik ortam
Koşulacak parkuru tanıma yani pazar ve müşteri bilgisi
Bu zeminde hızlı ilerlemeyi sağlayacak koşu ayakkabısı yani teknolojik unsurlar,
Kasların gelişmişliği yani özkaynaklar,
Yarışta faul yapmama yani tüketiciye saygı,
Tökezlemeden koşma yani risk yönetimi,
Koşucuyu diğerlerinden ayıran forma yani reklamdır.
Önümüzdeki yıllar Türkiye’de bireysel bankacılıkta yalnızca yabancı sermayeli bankaların değil banka dışı finansal organizasyonların da pay sahibi olduğunun görüleceği ve yerel bankacılık sektörünün kendisini bu yarışta dereceye sokacak şekilde yapılanma gereklerini karşılayacağını beklediğimiz bir dönem olacaktır.
|